SUSAM SOKAĞI




Ne güzeldi o günler, seyretmek için nasılda heyecanlanırdı bütün çocuklar

80 kuşağıdan olupta izlemeyen var mıdır acaba ?
Susam Sokağı ile ilgili anılarınızı bekliyoruz

"Gün güneşli, insanlar neşeli
Sen de gel oyna, Susam Sokağı'nda
Dostluk ve sevgi sarıyor her yeri
Gel katıl bize, el elele
Sev dünyayı, açılır her kapı
İşte Susam Sokağı...
Sev dünyayı, açılır her kapı
İşte Susam Sokağı..."
Sen de gel oyna, Susam Sokağı'nda
Dostluk ve sevgi sarıyor her yeri
Gel katıl bize, el elele
Sev dünyayı, açılır her kapı
İşte Susam Sokağı...
Sev dünyayı, açılır her kapı
İşte Susam Sokağı..."
Alıntı:
Ah, ah.. Yarayı deşmek benim yaptığım ama yazacağım işte. Siz de bakın kendi çarenize... Ne güzeldi Susam Sokağı'nı seyrettiğimiz zamanlar, dizilirdik televizyonun önüne. Şemsiyeleri döndürüp SUSAM SOKAĞI yazdıran o çocuklardan biri olmak isterdim ben, sonra o at ne alakaydı ama koştururdu işte... Çocuklar da koştururdu, Kırpık sepetin içinde hep. Minik Kuş gene çocukları eğlendiriyor.Bu sadece jenerik müziği tabi, daha neler vardı neler...
Kurabiye Canavarı'na bayılırdım, ona özenip az mı kurabiye dökmedik yerlere, her yere. Döke saça yerdi, aslında yediğini sanırdı o kurabiyeleri, ziyan olurdu hepsi.
Manyaktı o.

Edi ile Büdü, işte durayım burda. "Hastasıyım" denir ya, özellikle Edi'ye bayılırdım, ikisi de komiklerdi çok. Türkçe bölümlerini henüz eklememişler bir yere, olsa da izlesek yine.
Bu da çok komik bölümlerden biri, arada geçen diyalogları biraz özetleyerek çevireyim...
Edi gecenin bir vakti elinde kurabiye tabağıyla yatağına oturur ve ağzını şapırdata şapırdata kurabiyeleri yemeye başlar. Büdü Edi'nin sesinden rahatsız olarak uyanır ve ona ne yaptığını sorar.
(Olaylar gelişir...)
Büdü: O kurabiyelerle yatakta ne yapıyorsun Edi?
Edi: Karnım acıktı, ben de birşeyler yemek istedim.
Büdü: Edi, yatağındayken kurabiye yememelisin.
Edi: Neden?
Büdü: Yersen çarşafına kırıntı dökülür ve kırıntılar pijamandan içeri girer.
Edi: Sahi mi?
Büdü: Kırıntılar pijamandan içeri girerse de kaşıntı olursun.
Edi: Kaşıntı olmak istemiyorum...
Büdü: Kaşıntı olursan uyuyamazsın, bu yüzden yatağında kurabiye yememelisin.
Edi Büdü'nün söylediklerini sırasıyla tekrarlar. Onu haklı bulur ve teşekkür edip Büdü'nün yanına doğru ilerlerken ekler: "Bir daha asla yatağımda kurabiye yemeyeceğim." Büdü iyi, (aman) ne güzel ve iyi geceler dedikten sonra Edi Büdü'nün yatağına oturur.
Büdü: Edi, ne yapıyorsun?
Edi: Senin yatağında kurabiye yiyorum Büdü.
Büdü artık kafasını duvarlara mı vurmalıydı, yastıkla yetiniyor garibim.
Zaten Büdü o birleşik kaşlarından olsa gerek hep talihsizleri oynardı, sanki...

Daha Kurbağa Kermit'i anlatacaktım fakat süremiz kısıtlı. Belki daha sonra anlatırım.
Hatta "Arada kaldım"dan bahsedecektim, "aradaaa kaaaldııım, tam arada..." diye giderdi bu. Onu da sonra anlatırım.
"Hepsi benim!" (Benim hiç yok...)
"En sevdiğim sayı altıııı..."